Yekta Kopan, kitabın sonundaki teşekkür yazısında iki öykü dışındaki diğer öykülerin daha önce yayınlanmış olduğunu notunu düşüyor. Kitap, Beş öykülük Biraz konuşabilir miyiz ? ve altı hikayelik Daha Önce tanışmış mıydık ? bölümlerinden oluşuyor. Kahramanları genellikle erkekler olan öykülerde kahramanların iç dünyası yalın bir dille anlatılıyor. Öne çıkan sohbet ortamları ve mektuplar üzerinden iç dökme…
Sabahattin Ali Modern Türk Öykücülüğüne önemli katkılarda bulunmuş bir isim. Her ne kadar Kürk Mantolu Madonna, Kuyucaklı Yusuf ve İçimizdeki Şeytan romanlarıyla bilinse de bir çok öyküsü vardır. Öykülerinde sıklıkla Anadolu’yu mekan seçen Sabahttin Ali, kahramanlarını ise sıradan kişiler olarak seçer. Anadoludaki hayatını sade anlatımıyla okuyucuya tanıtan yazar olayları çok sade ve anlaşılır bir dille…
Kitaba geçmeden önce kısaca Tarık Tufan ile ilgili birşeyler yazmak istiyorum. Tarık Tufan herkesin bakıp çok az kişinin farkettiği incelikleri yakalayan güzel bir insan. Yakaladığı bu incelikleri de yalın ve akıcı bir dille anlatıyor. Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde her ay bir Perşembe günü ‘İyi adamların ayak izinde’ isimli güzel bir söyleşi yapan Tarık Tufan…
Genç bir kaymakamın bir vukuat gerçekleşen Kuyucak köyüne teftişe gittiğinde cinayet yerinde gördüğü kimsesiz kalmış çocuktur Kuyucaklı Yusuf. Anne ve babasının ölü bedenlerinin yanında bekleyen bu çocuk kaymakamın dikkatini çeker. Kaymakam köy dönüşü Yusuf’u da kendisiyle beraberinde götürür. Kaymakam’ın eşi Şahinde, bu çocuğu sevmez, istemez ama yine de reddedemez ve kabullenir. Kaymakam’ın küçük kızı Muazzez Yusuf’u…
Asıl adı Alonso olan kahramanımız, sürekli şövalye kitapları okuyan elli yaşlarında hayalci bir köylüdür. Şövalyeciliğe heveslenen Alonso evdeki eski demir, tenekelerden bir şövalye elbisesi yapar. Daha sonra Rossiante isimli atıyla sefer çıkan Don Kişot gördüğü bir hanı şato sanıp oraya girer ve şövalye olduğunu söyleyip kendisine itaat ister. Alaylı bir şekilde kendisine itaat eden han…
Yiğenlerinin evde aç aç oturmasına dayanamayan Jean Valijean fırıncıdan ekmek ister. Fırıncı ekmek vermek istemeyince eli boş eve gitmek istemeyen Jean camı kırıp ekmek alır ama kaçmaya fırsat bulamadan yakalanır ve beş sene forsalık yapmaya mahkum olur. Üç ekmek için beş sene hapse çarptırılmasını Reva görmeyen Jean Fransız Adaletine isyan eder. Hapishanedeyken tekrar tekrar kaçmaya…
Albert Camus, genç yaşında ölmüş Cezayir asıllı bir yazar. En bilinir romanı olan Yabancı, 1942 yılında yayınlanmıştır. Kafka ve Dostoyevski ile karşılaştırıldığında yazarın Kafka ve Dostoyevski’den esinlendiğini söylemek için haklı sebepler var. Yabancı’nın başlangıcında kahramanın annesinin ölümünü soğukkanlılıkla karşılayışı, Kafka’nın Dönüşüm kitabında Samsa’nı bir böceğe dönüşümünü çok garipsemeden atlayışı ilk göze çarpan benzerlik. Yine Dönüşümde…
“Biz Altı Can idik: Usta, dört çırak ve beyaz fil. ” ile başlayan Ustam ve Ben Mimar Sinan’ın ustalığında yetişen çırakların, bu çıraklardan Cihan’ın sahipliğinde saraya gelip nice padişahlara hizmet eden bir filin Çota’nın yaşamının romanı. (Nikola, Davud, Cihan ve Yusuf) Roman “hem filbaz, hem mimar çırağı ” Cihan’ın dilinden anlatılıyor kitap. On iki yaşında İstanbul’a…
Yazarın Anne ve Babasının anılarına ithaf ettiği Batı Notları kitabı gezilerin denemeleştirilmesiyle ortaya çıkmış bir kitap. “Edebiyat dergisinde yayımlanan ” Batı Günlüğü”, Türkiye’ye döndükten sonra gözden geçirildi, bunlara yeni bölümler eklendi. Yazılardan tarihler de çıkarıldığı için, kitaba, “Batı Notları” adı daha uygun düştü. Yalnızca izlenimleri değil, Batı’nın…
Özellikle ülkemizde okul merkezli eleştiriler sıkça dile getirilir. Neredeyse herkesin eleştirdiği ama bir türlü tam bir çözüm üretilemeyen okul eksenli eğitim sistemine Ivan Illich çok uç bir teori sayılabilecek bir çöüm yolu sunuyor: Okulsuz Toplum !Kitapta illich’in önerdiği eğitim sisteminde, okulun öğrencileri tekdüzeleştiriği ve istenilen yönde düşünmelerinin sağlandığı iddia ediliyor. Buna alternatif olarak bireyin istediği…