Çiçekler Kimin İçin Açıyor, diğer okuduğum Balkan Edebiyatı eserleri gibi Dedalus Yayınevinden yayınlanmış bir eser. Dedalus’un Balkan edebiyatı çevirileri oldukça başarılı. Bu eserde de oldukça güzel bir tercüme ile çeviri yapılmış. Kitap, bir çocuğun akıp giden hayatını bir filmi izler gibi ardı sıra ve güzel bir işleme ile okura sunuyor. Çocuğun hayatında değişik canlılar, şeytanlar, melekler ve çingene hayatı ile çevrili maceralı olaylar mevcut. Kemanı ile öne çıkan kahraman Halgato ile beraber kitabın diğer karakterleri de oldukça ayrıntılı bir şekilde işlenmiş.Ve bu karakterlerin çoğu içine doğdukları hayattan kurtulmayı düşleyen karakterler. Halgato ve Pisti de bu düşlerle yola çıkan ama bunu başaramayan iki baş karakter.
“Çocuk kemanı ilk başlarda sabahları çaldı. Daha sonra öğlene daha sonra da akşama kadar çalmaya başladı. Halgato, kemanını kimsenin akıl sır erdiremeyeceği bir gayretle çalıyordu çünkü bu beyaz kemanın ona babasının neden kaybolduğu ve annesinin neden onu terkettiğinin cevaplarını fısıldayacağını umut ediyordu. Fakat elle tutulur hiçbir cevap alamadı. O kemanını çaldıkça, duyulan sadece melodilerinin daha uyumlu ve kulağa hoş gelir olduğuydu. ” s.44
“Kimin için açar ki çiçekler?
Kimin için? Benim mi ?
Kimin tenindedir aradığım koku,
Ve kimin şarkıları benim için yazılmış? Kabrimin üzerini yeşil çimler kaplar mı ?
Ya da güneşin ışığıyla açan bir çiçek olur mu üzerimde, Birkaç yalnız gözyaşının suladığı,
Ve bazılarının sevgiyle beslediği.
Vlado Kreslin ”
” Dolunay varken eğer çok güzel keman çalıyorsan, aklın çok da başında değildir derler. Aklın sevdiğindedir, onunki de sende. ” s.12
“Yıpranmış bir şeyin bitmesi daha iyidir. ” s.79
” “Bütün gün çalışıp, ertesi gün ne yapacağını düşünen çiftçinin canı cehenneme. Hi. şüphe yok ki, kuyruğu kıstırılmış bir köpek gibi koşturacak: Öfkeden kudurmuş bir şekilde havlayacak ve etrafındaki hiçbir şeyi görmeyecek. Bırakın bir turistle sohbet etmeyi, “Günaydın” ya da “İyi akşamlar” demeye bile vakti olmaz. Bırakın bir turiste yemek ısmarlamayı, güzel bir yemek yemeye, hatta rahatça tuvalete gitmeye bile vakti olmaz. ” s.88
” Mutlu rüya devam edebilsin diye yavaş yavaş yürüdü.” s.171
” Halgato orada ne kadar süre yattığını bilmiyordu.
Sonrasında da yaralarını sarmadı, onları temizleyip arındırmadı.
Parçalanmış bedeninin kendi kendini iyileştirmesini bekledi, tabii yapabilirse. Eğer yapamazsa da kendi kendine çürüyecek, yok olacak ve toprağa süzülecekti.
Her durumda da bu dünya için büyük bir kayıp olmayacak ve kimse bunun için acı çekmeyecekti. ” s.185
“Onunla tanıştığımda, bundan sonra ondan başka bir şeye ihtiyacım olmayacağını anladım. ” s.192